ekin su koç venüsün yeniden doğuşu

Venüs’ün Yeniden Doğuşu | Ekin Su Koç

Anna Laudel İstanbul, Ekin Su Koç’un Venüs’ün Yeniden Doğuşu başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Beden, cinsiyet ve kadın olmak gibi nosyonların yanı sıra bu nosyonlara yöneltilenleri konu alan gösteri yılın son gününe, yani 31 Aralık 2023 tarihine kadar galerinin Kazancı Yokuşu’ndaki mekanında görülebilir.

Serginin ismiyle karşılaştığımız andan itibaren sanatçının kendine neyi antagonist tayin ettiğini anlayabiliyoruz. Görünen o ki sergi, Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu tablosunda da görünür olan, kimliklere yönelik heteronormatif ve eril cinsiyet normlarına tabiri caizse başkaldıracak. Bunun güncel çağdaş sanat sergilerinde alışık olduğumuz bir ‘’tema’’ olduğu yadsınamaz sanıyorum. Fakat sergi alanına girdiğimizde her şeyden önce Ekin Su Koç’un batı cephesinde yeni bir şeylerin olmadığına dair önyargımızı kırışını deneyimliyoruz.

ekin su koç venüsün yeniden doğuşu
Fotoğraf: Ekin Su Koç, Venüs’ün Yeniden Doğuşu Sergisi, Anna Laudel Gallery

Venüs’ün Yeniden Doğuşu sergisinde sanatçı, artık yeni bir şeyler söylemenin giderek zorlaştığı toplumsal cinsiyet normları, kadın olma hali ve bu konularda normatif olarak öteki olmak gibi hususları işlerken yarattığı estetik değerler ve anlatısındaki mizahi ambiyansla ayrışıyor. Bu sayede böylesi ciddi temaların gölgesinde hızlıca basit birer temsile dönüşebilecek yapıp etmeler, Ekin Su Koç’un üretiminde kendi başına sanatsal birer olgu olma hüviyetini kazanıyorlar. Sanatçının işlerinde bir yandan bir anlatıyı takip edebiliyorken bir yandan da varlığını tamamen kendi olgusallığının dışındaki anlamlara borçlu olmayan eserlere bakıyoruz.

Sanatçı sanat tarihi özelinde kültleşmiş, zaman içinde eril estetik normlara göre biçim değiştiren ve fakat kadın bedenini objeleştirme ve ikili cinsiyet hikayesine bağlı kalma gibi özellikleri hiç değişmeyen kişi, mit ve olayları yeniden yorumluyor. Bunun yanı sıra patriyarkanın çanağında dövülen -bu örnekte Shakespeare’in Ophelia’sı gibi- karakterleri bu sefer başka bir talihle yeniden yaşatıyor, yaratılış klişelerini ve ayrıştırıcı doğa algısını bambaşka bir paterne yerleştiriyor ve özellikle kolajlarında kolajın imkanı ve diğer tüm işlerinde kompozisyonda kullandığı kadar kullanmadığı alanlarla sınırlar atanmış bedenleri (hiç değilse) figüratif olarak özgürleştiriyor. 

Eserlerin dışında eserler için seçilen isimler de Ekin Su Koç’un esprili temposunu söylemle takip ediyorlar; Kendileri İçin 3 Güzeller, Sadece 2 Güzeller, Adem’in Yeniden Yaratılışı, İnci Kolyeli Çocuk, Ofelya’nın İntihar Etmediği Nehrin Çiçekleri…

ekin su koç venüsün yeniden doğuşu
Fotoğraf: Ekin Su Koç, Venüs’ün Yeniden Doğuşu Sergisi, Anna Laudel Gallery

Ekin Su Koç Kimdir?

1986 yılında İstanbul’da doğan Ekin Su Koç 2007-2008 yıllarında Erasmus öğrenci değişim programı ile İspanya-Sevilla Üniversitesi’nde eğitim gördü, 2010 yılında lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümünde tamamladı. 2015 yılında Işık Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Resim Ana Sanat Dalı Tezli Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Kağıt üzeri kolaj, tuval üzeri boya, tuval üzeri epoksi gibi tekniklerin yanı sıra son dönemlerde kumaş ve alçı ile üç boyutlu çalışmalar da üretmektedir. Özel koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı, çalışmalarına Berlin’deki atölyesinde devam ediyor.

Ayrıca Anna Laudel’e uğramışken galerinin temsil ettiği sanatçılardan oluşan grup sergisini de görmenizi tavsiye ederim.

Kapak Fotoğrafı: Ekin Su Koç, Venüs’ün Yeniden Doğuşu Sergisi, Anna Laudel Gallery

*Tüm fotoğraflar Kayhan Kaygusuz tarafından çekilmiştir.