Tarihteki En Büyük Formula 1 Kazaları

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2021

Spor müsabakalarını seyretmek birçok insan için büyük bir tutku. Mücadele, rekabet, taktiksel ve fiziksel savaşlar… Tüm bunların ortaya döküldüğü yarışmaların seyir zevki çok yüksek oluyor. Fakat çoğu zaman aslında o sporcuların hayatlarını ne kadar büyük bir riske attıklarını unutuyoruz. Otomobil sporları da belki de en tehlikeli spor dallarından biri ve Formula 1 kazaları unutulmayacak anlarla dolu. Geçtiğimiz günlerde Formula 1 Bahreyn GP’de yaşanan devasa kaza bunu bize bir kez daha hatırlatmış oldu. Fakat ona gelmeden önce F1 tarihinde yaşanan en büyük kazalara ve bu kazaların doğurduğu sonuçlara bir göz atalım. 

1961 İtalya: Değişimin İlk Adımları

1950’de başlayan Formula 1 Dünya Sürücüler Şampiyonası’nın ilk dönemlerinde yaşanan bu kaza belki de ilk büyük kazaydı. Ferrari’nin Alman pilotu Wolfgang von Trips’in aracı düzlükte başka bir araçla temas ettikten sonra sıçrayarak piste çok yakın bir yerde bulunan seyircilerin arasına daldı. 15 kişinin yaşamını yitirdiği bu kazadan sonra ilk kez ciddi güvenlik önlemleri gündeme gelmeye başladı.

1976 Almanya: Lauda Efsanesi

Filmlere konu olan bu kaza, efsanevi pilot Niki Lauda’nın başarılarla dolu kariyerini belki de daha görkemli hale getirdi. O dönem Ferrari’de yarışan Niki Lauda, Nürburgring pistinde yapılan yarışta bir virajın çıkışında aracın kontrolünü kaybederek bariyerlere çarptı ve araç alev aldı. Alevlerin arasından mucizevi şekilde sağ çıkan Lauda’nın bedeninde ciddi yanıklar oluşmuştu. Bir süre komada yattıktan sonra sağlığına kavuşan Avusturyalı pilot, kazadan sadece birkaç hafta sonra aracının direksiyonuna geçerek yarışlara geri döndü ve şampiyonluklar kazanmaya devam etti. Yüzünün bir kısmında kalan yanık izi ise kariyeri boyunca kahramanca savaştığının göstergesi olarak onunla birlikte yaşadı.

1982 Belçika: Gilles Villenueve’e Veda

Kanadalı Ferrari pilotu Gilles Villenueve’ün sıralama turlarında yaşadığı bu kaza, şüphesiz tarihin en trajik Formula 1 kazaları arasında en üst sıralarda. Viraja girmeden hemen önce büyük bir süratle önündeki araca çarpan Villenueve’ün aracı taklalar atarak paramparça oldu. Kazada boynu kırılan Kanadalı pilot hastaneye kaldırılsa da maalesef yaşamını yitirdi. Bu kazadan sonra, Kanada’nın Montreal şehrinde bulunan bir yarış pistine Gilles Villenueve’ün adı verildi.

1994 San Marino: Kara Hafta Sonu

1994 yılında San Marino’da yaşanan Formula 1 kazaları, hiç şüphe yok ki yarışseverlerin kalplerindeki en büyük yaralardan biri. İtalya’nın meşhur Imola pistinde yapılan yarışın antrenman seanslarında Brezilyalı pilot Rubens Barrichello, bariyerlere çarparak şiddetli bir kaza yapmış ve burnu kırılmıştı. Ertesi günkü sıralama turlarında ise Roland Ratzenberger beton duvara çarptı. Kafatasında kırık oluşan Avusturyalı pilot maalesef araçtan sağ çıkamadı. Ancak felaketler bununla sınırlı kalmayacaktı. Yarış günü ise hafızalardan asla silinmeyecek olan o kaza gerçekleşti. Formula 1 tarihinin gelmiş geçmiş en iyi pilotlarından biri olarak gösterilen, o gün kurtulabilse belki de en iyisi olabilme potansiyeline sahip olan, Brezilyalı efsanevi pilot Ayrton Senna; Tamburello virajında aracın hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptı ve aracı parçalandı. Kazadan bir gün sonra ise hayatını kaybetti. Bu kazadan sonra HANS (Head and Neck Support) sistemi adı verilen, yarışçıların başını ve boynunu koruma altına alan sistem geliştirildi ve 2003 yılında zorunlu hale getirildi.

HANS sistemi, Görsel: www.caranddriver.com

2007 Kanada: Kubica Mucizesi

Polonyalı pilot Robert Kubica, 2011’de başka bir yarış serisinde yaptığı ve yarış kariyerini ciddi şekilde etkileyen kazadan önce F1’de de çok ciddi bir kaza yapmıştı. Gilles Villenueve Pisti’ndeki yarışta bariyere çarptıktan sonra taklalar atarak durabilen araçtan mucizevi şekilde sağ çıkmayı başardı. Ancak bu mucizedeki en önemli etkenlerden birisi elbette Formula 1’de son yıllarda artan güvenlik önlemleri kapsamında araçların daha sağlam ve kazalara dayanıklı olarak tasarlanmasıydı. 2011’de yaşadığı diğer ölümcül kazadan sonra ise vücudunda kalıcı hasar oluşan Kubica, bir süre yarışlara ara vermek zorunda kalmıştı.

2014 Japonya: Bianchi Trajedisi

Yağmur altında bir yıldız adayının sonu. Ünlü Suzuka pistinde yapılan yarışta Sauber pilotu Adrian Sutil, bariyere çarptığı için yarış güvenlik aracının önderliğinde devam etmekteydi. Islak zeminde kontrolü kaybeden Brezilyalı pilot Jules Bianchi, Sutil’in aracını olay yerinden kaldırmaya çalışan çekici araca büyük bir hızla çarptı. Çekicinin altında ezilen aracından çıkarılıp hastaneye kaldırılan 25 yaşındaki pilot, bir yıla yakın süren yaşam mücadelesini kaybederek tüm yarışseverleri hüzne boğdu. Bu kazadan sonra yarışlardaki güvenlik önlemleri daha da arttırıldı. Halo adı verilen, pilotların başını korumaya yönelik, titanyumdan üretilen sistem geliştirildi ve 2018’de kullanımı zorunlu hale getirildi.

Halo sistemi

2020 Bahreyn: Grosjean’ın Alevlerle Dansı

https://youtu.be/-XgFSlJ2VUg

Gelelim bu yazıyı yazmama sebep olan kazaya. Geçtiğimiz günlerde koşulan 2020 Bahreyn GP’de yarışın başlangıcından kısa bir süre sonra akıllara durgunluk veren bir kaza gerçekleşti. Haas pilotu Romain Grosjean’ın aracı, AlphaTauri pilotu Daniil Kvyat’ın aracıyla temas edip saatte 220 kilometrelik hızla metal bariyerlere çarptı. Çarpmadan sonra araç ikiye ayrıldı ve büyük bir patlamayla alev aldı. Saliselerle yarışılan bu yaşam mücadelesinden Fransız pilot galip çıktı. Kazadan sadece vücudunun çeşitli yerlerinde oluşan hafif yanıklarla kurtuldu. Buna sebep olan şey ise yıllar boyunca yaşanan kazalardan çıkarılan dersler sonucu alınan güvenlik önlemleriydi.

Öncelikle; aracın kokpiti adı verilen ve özel olarak çok sağlamlaştırılan bölüm, metal bariyeri delip geçtikten sonra hasar almadan tek parça kalacak kadar güçlüydü. İkinci olarak, halo adı verilen baş koruyucu sistem de metal bariyeri başarıyla delip sağlam kalarak Grosjean’ın kaskına bile zarar gelmemesini sağladı. Son olarak; pilotlar için özel olarak üretilen ve yangına 30-35 saniye kadar dayanabilen giysiler mucizede önemli rol oynadı. Yarış derhal durduruldu ve pistin güvenlik çalışanları hemen olay yerine koşarak Fransız pilotu 27 saniyede araçtan çıkardılar. En ufak hata dahi faciaya neden olabilirdi ancak sıkı güvenlik önlemleri sayesinde bu inanılmaz kaza çok ucuz atlatıldı. İşin trajikomik tarafı ise halo sistemine başta Grosjean olmak üzere birçok pilotun, araçları yavaşlattığı gerekçesiyle karşı çıkması olsa gerek.

Anlaşılan o ki bazen bize dayatıldığını düşündüğümüz güvenlik önlemleri gerçekten can güvenliğimizi sağlıyor. En basitinden, otomobil kullanırken emniyet kemerini takmak bile hayat kurtarıcı olabilir. Şüphesiz Formula 1 yönetimi ve FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) bu kazadan da dersler çıkararak araçları ve pistleri daha da güvenli hale getirme çalışmalarına devam edecek. Bu gelişmelerin günlük hayatımıza yansıyacağı da su götürmez bir gerçek.