En sıkı yaz mevsimi tutkunlarına bile sonbaharı aratacak kadar bunaltıcı bir yaz geçiriyoruz. Temmuz 2023, tüm zamanların en sıcak ayı oldu. Sıcaklıklar birçok ülkede 40 dereceyi geçti ve dünyanın pek çok yerinde sıcaklık rekorları kırıldı. Türkiye de bu rekorlardan nasibini aldı. İstanbul, İzmir, Antalya, Adana ve depremin etkilerini hala tüm şiddetiyle yaşayan Hatay’da son yılların en yüksek sıcaklık dereceleri ölçüldü.
Sıcaklık ve Enerji Kısır Döngüsü
Havalar ısındıkça bunalıyor, bunaldıkça klimanın düğmesine basıyoruz. Bazı geceler en azından vantilatör olmadan uyumak mümkün değil. Bireysel evlerin yanında kocaman tesislerin, hastanelerin, alışveriş merkezlerinin soğutulması gerekiyor. Havaların ısınması enerji tüketiminin artmasına, bu da sera gazı emisyonlarının artışı ile daha yüksek sıcaklıklara neden oluyor. Tüm bu süreç, sürdürülebilirlik açısından bir kısır döngü yaratıyor.
Bizi Gelecekte Neler Bekliyor?
İklim değişikliğinin doğal, direkt ve dolaylı sonuçları hayatlarımızı etkilemeye başladı bile. Yükselen hava sıcaklıkları nedeniyle dışarıya dahi çıkamadığımız günler, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında çıkan orman yangınları, deniz seviyesinin yükselmesi kaynaklı sel ve taşkınlar iklim değişikliğinin görmekten kaçınamayacağımız sonuçları. 2 Ağustos 2023’te bu yılın kaynaklarını tükettik ve geleceğe borçlanmaya başladık. Dünya kaynaklarını bu ivme ile tüketmeye devam ettiğimiz takdirde önümüzdeki yazlarda karşılaşacağımız diğer bazı sorunlar şunlar olacak…
Okyanus ve Deniz Sıcaklıkları Tehlikeli Seviyede
Bu yıl deniz ve okyanus sıcaklıkları da deniz yaşamını tehdit edecek derecede arttı. Dünya okyanuslarının ortalama yüzey sıcaklığı 20,96 santigrat dereceye kadar çıkarak bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaştı ve uzmanlara göre bu rekorların kırılmaya devam etmesi de kuvvetle muhtemel.
Okyanus ve deniz sıcaklıklarının artması bir dizi soruna neden oluyor. Mercanlar ile simbiyotik ilişki içinde oldukları algler arasındaki ilişkinin bozulmasına neden olan mercan beyazlaşması, şu anda Florida açıklarında yer alan mercan resiflerinde yaşanıyor. Besin zincirindeki bozulmalar, düşen karbondioksit emilimi, yükselen deniz seviyeleri ve fırtına, kasırga gibi ekstrem hava olaylarındaki artış da okyanus sıcaklıklarındaki artışın diğer muhtemel sonuçları.
Kuraklık ve Su Kıtlığı
Artan sıcaklıklar suyun daha hızlı buharlaşmasına, bu da su kaynaklarının azalmasına neden olabilir. Sıcaklık kaynaklı su talebi ve kullanımının da artması ile su kıtlığı sorunu derinleşebilir. Yağışların azalması, su kirliliğinin artışı ve buna bağlı olarak tarım üretimindeki azalmanın toplumsal ve ekonomik anlamda olumsuz sonuçlara yol açması beklenirken, suya erişimde yaşanan zorlukların da göç ve nüfus krizini derinleştireceği tahmin ediliyor.
Artan Sıcaklıklar ve İnsan Sağlığına Olumsuz Etkileri
İklim değişikliği ile birlikte yaz aylarında artan hava sıcaklıklarını bu yıl acı şekilde tecrübe ediyoruz. Üstelik iklim değişikliği mücadelesine topyekün ve hızlı bir şekilde başlangıç yapmazsak önümüzdeki yıllarda bu sıcaklıkların daha da artması bekleniyor. Önümüzdeki yaz aylarında artması beklenen hava sıcaklıklarının ısı çarpması ve ısı bitkinliği, solunum sorunları, kardiyovasküler hastalıklar, dehidrasyon, enfeksiyonlar ve aşırı sıcak kaynaklı stres, anksiyete ve uyku bozuklukları gibi sağlık sorunlarında artışa sebep olacağı tahmin ediliyor.
Ekosistem ve Biyoçeşitlilik Üzerine Etkiler
İklim krizi insan sağlığı kadar gezegenimizin sağlığını da etkiliyor. Artan sıcaklıklar habitatları etkileyerek bitki ve hayvan türlerinin daha soğuk yerlere doğru hareket etmesine, bu da yerel tür dağılımlarının bozulmasına ve tehdit altına girmesine neden oluyor. Ekosistem dengesindeki bozulmalar, göç yollarının değişmesi, tür zenginliğinin azalması, mercan resifleri ve deniz canlılarının zarar görmesine, zararlı patojenlerin artması, su kaynaklarının azalması ve çölleşme tehlikesine yol açıyor.
Azalan Tarım ve Artan Gıda Krizi
Artan hava sıcaklıklarının tarım ve ormancılık faaliyetlerine sekte vurması ve gıda krizini derinleştirmesi bekleniyor. Artan sıcaklıklar ve su kıtlığının tarım faaliyetlerinde sebep olacağı sorunların mahsul verimliliğinde ve gıda üretiminde azalmaya yol açacağı tahmin ediliyor. Bu da gıda fiyatlarının ve özellikle düşük gelirli bölgelerde gıda güvencesi sorunlarının daha da artacağı anlamına gelebilir.
Gıda krizi ve bu nedenle yaşanacak ekonomik kayıpların toplumsal istikrarsızlığa, gıda eksikliğine ve çatışma riskine yol açacağı düşünülüyor.
Ne Yapabiliriz?
Tablo olumsuz olsa da değiştirmek için henüz çok geç değil. Devletlerin ve büyük şirketlerin harekete geçmesi kadar, bireysel hayatımızda sürdürülebilirlik kavramına yer vermemiz dünyamızın geleceği için kritik önemde. İklim krizi ve artan sıcaklıklara karşı bireysel hayatınızda neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, günlük hayatta sürdürülebilirlik ipuçlarını derlediğimiz yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Needpix ⏐ Josealbafotos