Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2023
21. yüzyılda hayatımıza dahil olan en önemli sorulardan birkaçı: Kendimizden başka kime güveneceğiz? Kişisel verilerimizi koruma ve yönetme noktasında yeterince bilinçli miyiz? Özel veri nedir ve neden korunmalıdır?
Gün içinde aniden ilgisiz yerlerde karşımıza çıkan reklamlar, algıda seçici olmamıza sebebiyet veren denk gelmeler… Tehlikeli olanlar bunlar mı, yoksa gün içinde, hayat normal seyrinde devam ederken gayet doğal bir şekilde kendimiz hakkında sorulan sorulara verdiğimiz cevaplar mı?
Özel Veri Nedir?
Bir verinin “kişisel” veri olarak sayılması için gereken üç temel madde vardır: Gerçek bir kişiye ait olması, bilginin kişiyi belirlenebilir kılması ve bilginin, olayların somutluğuna göre “kişisel” denilebilecek şartları sağlaması. Bu şartları sağlayan her bir bilgi “özel veri” olarak adlandırılabilir.
Bilginin gerçek bir kişiye ait olması demek, bir şirketin unvanı ya da tüzel kişiliğine ait bilgilerin “kişisel” veri kapsamına girmemesi demek. Bu bilgiler ancak gerçek kişilerle kanun önünde ilişkilendirilirlerse tüm bu tüzel kişilere ait bilgiler “özel bilgi” olarak kabul edilebilir. Bilginin, kişiyi belirlenebilir kılmasıysa; bilginin, direkt kişiyi nitelemesi veya belli durumları kişiyle ilişkilendirilebilir hale getirmesidir.
Özel verilerin korunması konusunda çok daha dikkatli davranılan bir diğer maddeyse “özel nitelikli (hassas)” bilgidir. Hassas bilgi; başkaları tarafından öğrenildiğinde, kişinin günlük yaşamda ayrımcılığa uğramasına sebebiyet verebilecek ırk, siyasi düşünce, din ve felsefi düşünce gibi unsurlardır. Hangi bilgilerin hassas veri sayılacağı önceden belli olduğundan bu kapsam dışındakiler özel nitelikli bilgi koluna dahil edilemez.
“Açık Rıza” Nedir?
Açık rıza, bilgilendirilmeye dayanan bir “kabullenme” anlaşmasıdır. Önemli üç unsuru; verilerinizin işlenmesine onay vermeden önce bilgilerinizin ne için ve nerede kullanılacağı hakkında bilgilendirilmeniz, verilerinizin belli bir konu için işlenmesine onay vermeniz ve bu onayları verirken bilinçli bir şekilde hareket ettiğinizi beyan etmenizdir. Örneğin; cep telefonunuza bir uygulama indirip onu kullanmaya başlarken kullanıcı sözleşmesini onaylamanız gibi. İşlemi yapmadan önce bilinçli olarak yaptığınızı beyan etmediğiniz hiçbir işlemde “açık rıza” göstermiş sayılmazsınız.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Aslında Nedir?
2016 yılında kabul edilen bu kanun aslında kişinin özel bilgilerini ömür boyunca korumasına yardımcı olur. Daha da önemlisi bu kanun; kişilerin, kendileri hakkındaki bilgilerin “silinmesini” talep etmesine hak tanır. Temel bir hak olarak düzenlenen kişisel verilerin korunması kanunu; verilerin işlenme şartlarını ve bu verileri düzenleyen gerçek veya tüzel kişilerin, kullanıcıların kişisel mahremiyetini koruyacak şekilde usullere uyup uymadığını denetler.
Peki, Tüm Bu Yaptırımlar Bizi Korumak için Yeterli mi?
Son günlerde ortaya çıkan ve büyük yankı uyandıran H&M haberi, aslında maalesef hiçbir zaman tam olarak “güvende” olmayabileceğimize dair şüphelerimizi artırdı. Anlaşıldı ki her gün, aklımızın içinden bir parçayı okur gibi karşımıza düşündüğümüz şeyi reklam olarak çıkaran aletlerden daha tehlikeli yaptırımlar var.
H&M ile ilgili haber tam olarak şöyle: Almanya Veri Koruma Otoritesi; Nürnberg’deki bir müşteri hizmetleri şirketinde yaşanan bir olayı fark ediyor. Bu şirkette, şirketin yönetim kısmına mensup insanlar tarafından; kendi çalışanları hakkındaki hassas, “özel hayatı taciz” boyutundaki bilgilere erişim sağlandığı ve bunların toplandığı ortaya çıkıyor. Çalışanların, “din, ırk ve mezhep” gibi hassas bilgilerinin şirket tarafından asla toplanamayacağı belirtilerek, H&M yüklü bir cezaya çarptırılıyor.
Bu gibi olaylar daima, kişisel ve hassas bilgilerinizi korumaya özen göstermeniz gerektiği anlamına geliyor. En büyük temel haklarınızdan biri olan “korunma” hakkınızın herhangi bir kişi veya kurum tarafından ihlal edildiğini düşünüyorsanız, bununla ilgili dava açma hakkınızın bulunduğunu da unutmayın.