Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılan Koronvirüs, son bir aydır ülkemizi de etkilemiş durumda. Hastalığın daha fazla yayılmasını önlemek adına yapabileceklerimizden en önemlisi bireysel olarak evde kalmak ve kişisel hijyenimize azami önem vermek. Sonra ise dijital kanallar yardımı ile toplumsal fayda için harekete geçmek.
Salgın ile mücadele ettiğimiz şu günlerde insani dayanışmanın daha da önem kazandığını söylemek mümkün. Toplumları etkileyen olaylara karşı duyarlı yaklaşım sergileyerek bu günleri geride bırakmak bizlerin elinde… Bu bağlamda ülkece geçirdiğimiz bu zor dönemi en hafif şekilde atlatmanın yolunun, bireysel yapabileceklerimize ek olarak, her zaman üzerinde önemle durduğumuz sosyal sorumluluk projelerinden geçtiğine inanıyorum. Sosyal, psikolojik ya da manevi olarak yapacağımız her hamlenin yalnızca kendi geleceğimizi değil, sevdiklerimizin ve ülkemizin geleceğini de etkileyeceğini unutmamamız gerekiyor. Bu hastalığın üzerimizdeki gerek sosyal gerek psikolojik etkisinin yanı sıra tüm dünyayı ekonomik olarak da zor günlerin beklediğini söylemek hiç de yanlış olmaz. Takip ettiğim son gelişmelere göre, birçok ülkede ekonomiyi canlandırmak ve karantinaya alınan halka maddi yardımda bulunmak için hükümetler milyarlarca dolarlık bütçeler ayırdı. Birçok yabancı marka kendi ülkesinin vatandaşlarını COVID-19’dan korumaya yönelik sosyal sorumluluk projeleri yürütmeye başladı. Bu adımlar en başta bahsi geçen ülkelere fayda sağlarken, diğer yandan biz iletişimcilerin de yüzünü güldürüyor ve geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.
Koronavirüs ile Mücadelede Dünya Markaların Büyük Desteği

Yıllar boyunca moda dünyasında egemen olan modaevleri ve ünlü tasarımcılar, bahsettiğim sosyal sorumluluk projeleri kapsamında, salgına paralel tam bir seferberlik ilan etti. Gucci salgının ortadan kaldırılması için 2 milyon Euro bağışladı, Valentino ve Balmain’in bağlı bulunduğu Mayhoola Grubu da salgınla mücadele için 2 milyon Euro bağışladı, Giorgio Armani 1.25 milyon Euro bağışladı. Burberry aşı üzerine çalışan farklı hastane ve bilim kurumlarına yüzbinlerce sterlinlik bağış yaptı. Dolce&Gabbana İtalyan üniversitelerine aşı üzerinde çalışmaları için bağışta bulundu. Haute Couture kıyafet dikenler şimdi doktorlar için kıyafet ve önlük dikiyor. Wolford üretim kapasitesinin tamamını maske üretimine ayırdı. Sağlık görevlileri ve hastaneler için maskeler üretiyor. Yüzlerce euro’ya parfüm satanlar şu an sadece el dezenfektanları üretiyor.
Türkiye’de Markalar Neler Yaptı?

Türkiye’de hükümet milli dayanışma ruhu içinde #bizbizeyeteriztürkiyem sloganı ile bağış kampanyası başlattı. Toplanan bağışlar Türkiye’nin Koronavirüs ile mücadelesinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağı bilgisi verildi.
Türkiye’nin önde gelen markaları da gerek bireysel olarak gerekse kardeş firmalarıyla ele ele vererek COVID-19 ile mücadeleye destek oluyor. Salgına karşı meslek birlikleri ve bakanlıklar sağlık çalışanları için kıyafet ve maske tedarik etmek için çalışmalara başladı. Bunlardan biri İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği) ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) ve Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışmaya başlattılar. Vakko Sağlık Bakanlığı ile iletişim kurarak üretim bölümünün büyük bir kısmını maske üretimine açtı. Kiğılı ise sağlık çalışanlarının temel giyim ihtiyaçlarını içeren ürünleri hastanelere teslim etmeye başladı. FLO, iki tır ayakkabıyı Sağlık Bakanlığı aracılığıyla sağlık çalışanlarına ulaştırdı. Koton, sağlık çalışanları için özel destek kolileri hazırlayıp hastanelere gönderdi. LCW yüksek miktarda maske üreten firmalar arasında.
Birleşmiş Markalar Derneği, 1 milyon lira bağış yaptığını açıkladı. Ayrıca dernek çatısı altında bulunan firmaların her birinin kendi bünyelerinde yardım çalışmalarına katkıda bulunuyor. Buradan paylaşamadığımız bir çok marka COVID-19 salgınına karşı çeşitli kampanyalarla ülkesine destek oluyor. Hepimizin bu süreçte mutlaka yapacağı bir sosyal sorumluğu olmalı. Bu günler geride kaldığında salgın ile mücadele için bizim de bir katkımız olduğunu bilmek hepimize çok iyi gelecektir.
Sağlıcakla kalın. Evdekalın.
Nurhayat Coşkun