Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2024
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2023 yılında yayımlanan bir rapora göre tüm alt kategorileriyle birlikte dünyadaki engelli oranı %16 civarında. Bu, her altı kişiden birinin en az bir engele sahip olduğunu ifade ediyor. Engelli bireylerin yaşamını daha kolay hale getirmek ve topluma adaptasyonlarını sağlamak içinse teknoloji büyük bir şans. Bu nedenle biz de engelliler için geliştirilen teknolojik inovasyonları derledik…
Engellileri Destekleyici Teknolojik Gelişmeler
Fiziksel ve psikolojik engeller söz konusu olduğunda tıp, teknoloji ve psikoloji alanında “destekleyici teknoloji” adı verilen bir terim karşımıza çıkıyor. Bu terim, doğuştan veya sonradan gelen her türden fiziksel ve psikolojik engel çeşidinin etkilerini minimum seviyeye çeken teknolojik gelişmeler anlamına geliyor. Bunun en iyi örneklerinden birini telefonunuzun “Ayarlar” penceresinde yer alan “Erişilebilirlik” seçeneği ile görebilirsiniz. Peki, diğer destekleyici teknoloji örnekleri neler? Gelin, göz atalım…
Akıllı Baston
2022 yılında ChatGPT’nin tüm dünyanın erişimine açılmasıyla birlikte büyük bir yapay zeka furyası başladı. Başarı sonrasında haliyle hem iş hem de gündelik hayatı kolaylaştıran birçok uygulamanın ortaya çıkması da uzun süre almadı. Ancak büyük dil modeli adı verilen bu yapay zeka sohbet botlarının belki de en faydalı kullanımları akıllı baston ve benzeri cihazlar olacak.
WeWalk firması tarafından geliştirilen Smart Cane isimli baston, görme engelliler için paha biçilemez bir hizmet sunuyor. Normal baston işlevlerinin yanı sıra üzerinde yer alan kamera, sensör, hoparlör ve mikrofon gibi cihazların yardımıyla görme engellilerin dünyayı çok daha iyi bir şekilde anlamasını sağlıyor. Bastona entegre olarak gelen WeASSIST isimli özelleştirilmiş GPT modeli, her an kamera verisi ile çevrede gördüklerini kulaklık veya hoparlör yardımıyla kullanıcısına aktarıyor. Örneğin görme engelli biri, önündeki binan detaylı bir tasvirini veya kaldırımda herhangi bir çukur olup olmadığını kolaylıkla öğrenebiliyor.
Özelleştirilmiş Akıllı Saatler
Yükselen giyilebilir cihazlar arasında yerini alan akıllı saatler, engelli insanların yaşamlarını kolaylaştırmaya yardım ediyor. Akıllı saatler üzerinde yer alan aktif GPS bilgisi paylaşımı ile zihinsel engelli bireylerin aileleri kolaylıkla konumları, kalp atışı ve nefes alıp-verme gibi vücutsal parametreli takip edebiliyor. Öte yandan acil durumlara karşın akıllı saatler üzerinde yer alan acil durum butonları, engelli bireylerin anında destek almasına yardımcı olabiliyor. Ses ile arama cevaplama ve sesten metine dönüşüm gibi yararlı teknolojiler, akıllı saatlerin sağladığı kolaylıklardan sadece bazıları…
Metin Tanıma
Herhangi bir fiziksel veya zihinsel engel nedeniyle yazıları okuyamayan kişiler için yararlı bir diğer yöntem ise metin tanıma… Bu muhteşem teknolojinin arkasında yine derin öğrenme modelleri yatıyor. Üstelik tamamen açık kaynaklı olarak geliştirilen yazılımlar, dünya üzerindeki herkesin basit bir fotoğraf üzerinden kolaylıkla metinleri sese dönüştürmesine yardımcı oluyor.
Alternatif Giriş Cihazları
Teknolojinin daha kısıtlı olduğu dönemlerde engelli bireylerin toplumsal ve bireysel yaşama adapte olmaları çok daha zordu. Ancak gelişen teknoloji, engelleri ortadan kaldırmayı başarıyor. Alternatif giriş cihazları, dijitalleşen dünyada engelli bireylerin geride kalmaması için oldukça önemli.
Belki de en ünlü engelli bireylerden biri olan Stephan Hawking ve ikonik iletişim cihazını düşünüyor olabilirsiniz. Bizim örneğimiz ise bize biraz daha yakından gelecek.
Çok genç yaşta mahlasını aldığı Stephen Hawking’e benzer bir şekilde ALS hastalığı tanısı koyulan Gürkan Özcan, bu büyük engelini teknolojinin yardımıyla aşan önemli örneklerden biri. 2020 yılında açtığı “Yerli ve Milli Hawking” isimli YouTube kanalıyla oyunlar, gündem ve yaşamı hakkında videolar hazırlamaya başlayan Gürkan’ın en büyük yardımcısı, kamera üzerinden göz hareketlerini takip edebilen bir program. Gürkan, bu sayede bilgisayar oyunları oynamaktan tutun da video düzenlemeye kadar birçok gündelik işi yatağından gerçekleştirebiliyor.
Biyonik Uzuvlar
Robotik alanının günden güne gelişmesiyle birlikte yapay vücut uzuvlarının orijinallerinin yerine koyulabileceği ortaya kondu. Klasik protez kol veya bacak parçaları yerine direkt olarak insan beyni ile fiziksel dünya arasında bir arabirim görevi alan biyonik uzuvlar, orijinal uzuvların işlevlerini oldukça etkili bir şekilde yerine getirebiliyor.
Bir insan doğuştan veya sonradan herhangi bir uzvunu kaybettiğinde aslında uzva giden sinir sistemi direkt olarak zarar görmüyor. Bu sayede sinir sisteminden elektromanyetik olarak iletilen beyin sinyalleri, robotik uzva aktarılabiliyor.
Metinden Sese Yapay Zeka Modelleri
Günümüzde internet ile birlikte çok çeşitli iletişim yöntemlerine sahibiz. Ancak konuşmak, özellikle doğal bir insan sesiyle konuşabilmek, hala gündelik yaşamda engelli bireylerin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri. Sonradan gelişen konuşma engeli tanılarına karşı artık oldukça güçlü bir çözümümüz var.
Listenin içerisinde yer alan birçok teknoloji gibi yapay zekanın gücünden yararlanan metinden sese dönüşüm modelleri, bireylerin diledikleri ses tonunda konuşmalarına yardımcı oluyor. Örneğin konuşma yetisini sonradan kaybeden birinin tanı öncesi yaşamından alınan birkaç saatlik ses kaydı örnekleri, kolaylıkla bir ses modeline dönüştürülebiliyor. Böylece engelli bireyler, belki de uzun zamandır duymadıkları için unuttukları orijinal sesine yeniden kavuşuyor.
Bu noktada yine Yerli ve Milli Hawking’i örnek gösterebiliriz. 2020 yılında başladığı yayın hayatında hayranlarıyla iletişim kurmak için robotik bir sesi kullanmak zorunda kalan Gürkan Özcan, yerli bir girişim olan Voiser’in destekleri ile birlikte kendi sesine kavuştu. Kendisinin ve kendisine oldukça benzeyen ses tonuna sahip olan abisinin kayıtlarından oluşturulan model, orijinal sesine oldukça yakın çıktılar oluşturabiliyor.
Sanal Gerçeklik Sınıfları
Engelli bireylerin yaşadığı bir diğer zorluk da doğru bir şekilde eğitim alamamak. Özellikle fiziksel engeller, bireylerin okula gidememesine neden olabiliyor. Her ne kadar internette çevrim içi eğitim kaynakları bulunsa da öğretmen ve öğrenci arasındaki bireysel iletişim ve sosyal ortamın faydaları yadsınamaz. Bu soruna çözüm olarak geliştirilen ve pandemi döneminde giderek yaygınlaşan bir diğer teknoloji ise sanal gerçeklik sınıfları.
Sanal gerçeklik sınıflarında öğrenciler, anlık olarak öğretmenleriyle iletişim kurabiliyor ve sanal avatarları yoluyla arkadaşlarıyla sosyalleşebiliyor. Özel eğitimde günden güne yaygınlaşan bu yöntem, engelli bireylerin eğitime kolayca ulaşmasına yardımcı oluyor.