Ekolojik Sanat Nedir?

Ekolojik Sanat Nedir?

Yapılmaya değer son şey sanat mı, yoksa sanat herhangi bir şeyi değerli yapacak son şey mi? Buna henüz karar verebilmiş değilim… Fakat sanatın, herhangi bir şeye kendinde olandan başka bir değer daha atadığı mutlak gibi gözüküyor. Hal böyle olunca insan, insan adına kendinde değerini kaybeden olgular için sanatın bir tür yeniden mümkün kılıcı olma ihtimalini düşünmeden edemiyor. Acaba sanat, zihnimizde talihsizce yitip giden kıymetleri yeniden var edebilir mi? Bu sorunun cevabını ekolojik sanat kavramının izinde aramaya ne dersiniz?

Doğaya pek çok farklı perspektiften bakmak oldukça mümkün. Örneğin Spinozacı bir bakış açısıyla doğanın bizzat tanrının kendisi olduğunu, haliyle tanrının da doğadan başka bir şey olmadığını düşünebiliriz. Yahut semavi dinlerin öğretisindeki gibi doğanın içinde var olmamız için bizlere sunulmuş bir çeşit ikram olduğuna da inanabiliriz. Bu noktadaki kanaatimiz her ne olursa olsun doğanın hem insanla ilişkisi hem de insan faktörüne karşı konumlanışı önemsenmeksizin kendinde sahip oldukları bakımından en temel farkındalık noktası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Özetle doğa, içinde veya karşısında bir insanlık olsun ya da olmasın üzerine düşünebildiğimiz en değerli şeydir.

Ne yazık ki tüm bu saptamalara rağmen doğanın zihnimizde oluşturduğu imaj, doğanın sahip olduğu ile kıyaslanamayacak kadar değersiz. Ekolojik krizin evrensel düzlemde hissedilebilen çarpıcı sonuçlarına bakarak rahatlıkla bu çıkarımı yapabiliriz. Söz konusu, içinde yaşadığımız gezegenin kaderi olunca tüm insanlık için önem sıralamalarımız ancak ikinci maddeden itibaren değişmeye başlamalı diye düşünüyorum.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanatçılar için de durum tam olarak böyle gelişti. Ekolojik krizin geldiği noktada yaşanan iklim faciaları, doğa üzerindeki insan tahakkümü ve çevre sağlığındaki yıkım düşünüldüğünde ilhamını öyle ya da böyle bu dünyadan alan sanatçıların bu meseleye duyarsız kalmaları düşünülemezdi tabii. 

“İlhamı bu dünyadan almak’’ demişken ekolojik sanat yaklaşımının bu noktadaki duruşunu sanatın genel tavrından ayırmakta fayda görüyorum. Tarih boyunca insanın sanatsal üretiminde doğanın bir esin kaynağı olarak yer tuttuğunu biliyoruz. Bu yer tutuşun rolü, mağara duvarlarına çizilen resimlerden içindeyken çağdaş sanat olarak adlandırdığımız güncel sanata kadar neredeyse hiç değişmedi. Bunu sanatın bir materyal, yahut bir geçit olarak doğaya bakışındaki genel tavır olarak adlandırabiliriz. Fakat ekolojik sanat dediğimizde doğayla kurulan ilişki kesinlikle bu düzleme indirgenebilir cinsten değil. Öyle ki ekolojik sanat doğaya yönelik basit, romantik bir öykünme olarak okunamaz. Bilakis doğa tahribatına karşı ve doğa ile beraber verilen estetik bir mücadelenin ürünüdür.

Ekolojik Sanatın Kapıları

Ekolojik Sanat Nedir?
Ekolojik sanat nedir: Ekolojik sanatın kapıları

Fotoğraf: Artem Podrez

Ekolojik sanat, pek tabii tekil bir sanatsal üretimle sonuçlanabileceği gibi bir sosyal sorumluluk projesi olma hüviyetini de edinebilir. Örneğin okyanus atıklarından üretilen bir geri dönüşüm sanatı, sürdürülebilirliği ve sosyal bağlamdaki konumlanışı bakımından tek başına bir sanatsal üretim olma kalıbının dışına çıkmış olur. Ayrıca ekolojik sanat, sanat eğitimi sürecinde tuttuğu yer sayesinde çevre bilincinin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynayabilir. Tüm bunların yanında bir arazi faaliyeti olması yönüyle ‘’sergi alanı’’ ve sanatın kamusallığı açısından yeni fikirsel ufukların anahtarı olarak da ele alınabilir. 

Sanatın nelere kadir olduğu tarihle sabit ve hepimizin malumu. Sanatın sahip olduğu bu değer atfetme ve hem bireysel hem de kolektif bakış açısında köklü dönüşümlere yol açabilme yetisi yadsınamaz. Bu güç göz önüne alındığında ekolojik sanatın, ekoloji ve çevresel sürdürülebilirlik adına yaratabileceği olumlu değişim bir fikir olarak bile fazlasıyla heyecan verici.

Kapak Fotoğrafı: Marta Wave