Ekoloji İçin Vites Düşürmek

Ekoloji İçin Vites Düşürmek

Küçülme Üzerine Düşünceler başlıklı yazımızı, ekolojik krizle mücadele edebilmek için olmazsa olmazımızın “vites düşürmek” olduğunu söyleyerek noktalamıştık. Peki, vites düşürmek ne manaya geliyor? Niçin başka bir tercihimiz yok? Hadi bu meseleye biraz daha yakından bakalım…

İmkansızlara Bel Bağlamak

“Neler yapmalıyız?” sorusuna eğilmeden önce “Artık neyi, neden yapmamalıyız?” sorusuna bakmak çok daha faydalı olacaktır. Ekonomik, sosyolojik ve politik gibi bütün yönleri ile içinde bulunduğumuz “yaşantı”, ekolojik yıkıma sebep oluyor. Bu artık su götürmez bir gerçek. Yani insanlık olarak ne yapıyorsak aynen yapmaya devam edersek, kısa vadede yaşamı amansız bir mücadele haline getireceğiz ve uzun vadede de dünyadaki biyolojik hayatın son bulmasına sebep olacağız. Küresel Limit Aşım Günü gibi hazırlanan pek çok farklı ölçüt, dünyanın tahammül seviyesini gözler önüne seriyor.

Artan dünya nüfusu ve bu nüfusun küresel ekonomik saiklere göre tasarlanmış tüketim alışkanlıkları göz önüne alındığında ekonomik düzenin, ekolojik krizin başlıca sebeplerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yönüyle mevcut ekonomik düzenin iki yönüyle ön plana çıktığı düşünülebilir…

Sürekli Büyüme Olanaksızdır

Ekonomik sistemler de dahil olmak üzere bütün sistemler kendi içinde sürekli büyüyemezler. Oluşan her düzensizliğin, dışarıdan sisteme yöneltilen girdilerle mutlaka kompanse edilmesi gerekir. Bu da mevcut ekonomik düzende sürekli olarak sınırlı kaynakların tüketilmesi ile mümkün olur.

Her Yara Sarılamaz

Neoliberal ekonomide kriz, tabii bir olgu olarak kabul edilir. Yani hepimizin aşina olduğu her 10-20 yılda bir küresel ölçekte etkisi görülen krizler bu ekonomik düzenin bir normalidir. 

Fakat yaşanan her ekonomik krizde, krizin yaralarını sarmak olgusu doğa tahribatının önüne geçiyor. Bu düzen, piyasalardaki düzenin karşısında doğal kaynakların sömürüsünün ikinci plana atılmasını normalize ediyor. Haliyle bir sit alanında yapılan bir inşaat haberiyle karşılaştığımızda sinirleniyor ve fakat şaşırmıyoruz. Karlılık ideasının yaraları sarılıyor, lakin mahvolan tabiatın yeniden yerine konulması imkansız bir hale geliyor.

Ekoloji İçin Vites Düşürmek

Fotoğraf: Marcin Jozwiak

Neler Yapmalıyız?

Öyle sanıyorum ki her şeyden önce kendini sürdürebilmek için sömürünün önünü açan ekonomik düzenler yerine herkes ve her şey için sürdürülebilir olan bir ekonomik düzen inşa etmeliyiz. Doğa sömürüsüne karşı caydırıcı yasalar üretmeli ve toplumları bu yasaları talep edecek ve uyacak kadar eğitmeliyiz. Bunu yapmaya da önce kendimizden başlamalıyız. 

Biraz olsun vites düşürerek ekolojik dengeyle uyumlu kent planlamaları, üretim yöntemleri, tüketim alışkanlıkları ve çalışma koşulları üretmeliyiz. Bu üretim için de mimari, sosyal psikoloji ve ekonomi gibi farklı disiplinlerin ekolojik krizle mücadele önerileri oluşturmasına olanak tanımalıyız. Kurumların ve özel işletmelerin oluşturulan bu öneriler ışığında dönüşüm göstermelerini içselleştirilmiş bir toplumsal refleksle talep etmeliyiz. Her şeyden önemlisi tüm bunların gerçekleşebilmesi için insanlık olarak önceliklerimizi belirlemeli ve etik devrimler gerçekleştirmeliyiz.

Ekolojik krizle başa çıkmak için ne yapıyorsak yapmaya devam edip bir peygamberi bekler gibi teknolojinin aniden gelişmesi ve bizi kurtarması gibi bilinmezlere bel bağlayabilir veya her şeyin bir anda bir mucizeyle değişmesini umabiliriz. Ya da yaşam denilen kavramın kendi ömrümüzden ibaret olmadığını fark edip bir an evvel harekete geçebiliriz…

Kapak Fotoğrafı: Aleksandar Pasaric