Okulların açılmasına az bir zaman kala öğrenci, öğretmen, veli ve idarecilerin aklında aynı soru. Bu yıl okullar açılacak mı? Evet, okullar açılacak ancak alışık olduğumuz şekilde değil.
31 Ağustos’ta telafi eğitimi ile okullar açılacaktı. Ancak yaz boyu vaka sayısının düşmemesi hatta daha da artması yüz yüze eğitimin gerçekleşmesine izin vermedi. Bakanın yaptığı açıklamaya göre yüz yüze eğitim 21 Eylül’de başlayacak ve isteyen özel okullar 17 Ağustos’tan itibaren telafi eğitimine (online) başlayacak.
Yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını isteyen, uzaktan eğitimin yetersiz olduğunu düşünen birçok veli var. Ancak neden yüz yüze eğitime hazır değiliz yakından bakalım.
Öğrenciler günün büyük bir kısmını okulda geçiriyor. Eğitim kademesine göre 6, 7 ya da 8 saat ders görüyorlar. Yani öğrenciler en az 5 saat sınıfta, kapalı ortamda kalıyor. Sınıfların ortalama 30 kişi (bazı yerlerde 40, hatta 50 kişi) olduğunu düşünürsek bu öğrencilerden biri COVID-19 hastası olduğunda sınıftaki ve okuldaki olası vaka sayısını tahmin etmek zor değil.
Maske Takmak Çözüm mü?
Öğrenciler derse maskeyle katılsa, hijyen ve mesafe kuralına uysalar yüz yüze eğitime devam edilse… Bunun için öncelikle sınıftaki öğrenci sayısının azaltılması gerekir. Bakanlığın konuyla ilgili seyreltilmiş eğitim planı var.
Tüm önlemler alınarak yüz yüze eğitim başlasa derste öğretmen kontrolünde bu mümkün. Ancak okula geliş gidişlerde bu da şu an zor görünüyor. Servis kullanarak okula giden öğrenciler için yine tedbirler alınır ancak toplu taşıma kullanan öğrenciler tamamen kontrol dışı kalacak.
Öğrenciler okulda uzun süre kalıyorlar. Okula geliş, eve dönüş yolu riskli. 18 milyon öğrencimiz var. Neredeyse her evde en az 1 öğrenci olduğunu düşünürsek okuldan eve taşınacak hastalığın riski ve sayısının çok büyük olacağını herkes tahmin edebilir.
Sağlık mı Eğitim mi?
Geçtiğimiz yıllarda dersine girdiğim sınıflarda grip öğrenci varsa mutlaka bana da bulaşmıştır. Çünkü öğrencinin kaçırmak istemediği ders vardır ya da devamsızlık yapmak istemediği için okula gelmiştir. Gribi atlatana kadar evde kalsa daha az kişi grip olacaktır ancak öğrenci bunu genelde yapmaz ve okuldaki diğer arkadaşlarına ve öğretmenlerine bulaştırır. Biz bunu her sene yaşarız.
COVID-19 gripten çok daha tehlikeli ve kolay bulaşan bir hastalık. Bir süre daha uzaktan eğitim yapmak gerekiyor. Derslerin telafisi olur ancak sağlığın ya da kaybedilecek hayatın telafisi olmaz. Her zaman ve her yerde eğitimin yapılabileceğini kabul etmek ve duruma ayak uydurmaya çalışarak sürece katkıda bulunmak hepimizin görevi. Kurallara uymazsak, gereken tedbirleri almazsak vaka sayıları düşmez. Uzaktan eğitime devam etmek zorunda kalırız. Kurallara uyalım, tedbirli olalım. “Okulları birlikte açacağız.”