Dünyadan Umutlu Haberler - Temmuz

Dünyadan Umutlu Haberler – Temmuz

Büyük küçük demeden, gezegenimizin ve canlıların sağlığını korumak için harcanan tüm emeklerin değerli olduğunu biliyoruz. Bilinçlenmek, sorunların farkında olmak ve çevre gündemini takip etmek de bu emeğin bir parçası! Daha sürdürülebilir ve yeşil bir gelecek için dünyanın dört bir yanında atılan adımları derleyeceğimiz Dünyadan Umutlu Haberler serimize Temmuz ayı itibarıyla başlıyoruz. 

çevre kirliliği

Fotoğraf: Naja Bertolt Jensen 

Avrupa Birliği Tek Kullanımlık Plastikleri Yasakladı 

3 Temmuz itibarıyla Avrupa Birliği ülkelerinde 10 farklı tek kullanımlık plastik ürünün kullanımı ve ithalatı yasaklandı. Artık bu ürünlerin satışı olmayacak. Dükkanlar ve restoranlar ellerinde bulunan tek kullanımlık ürünleri bitirdikten sonra alternatif yollar arayacak. Bu ürünler arasında plastik çatal bıçak, hazır gıda ambalajları/yemek kapları, bardak, pipet, poşet, kulak çubuğu gibi günlük hayatımızda kullanımı birkaç dakika kadar kısa olan ürünler bulunuyor. 

Plastikler, yüzyıllarca doğada çözünemeden, öylece kalıyor. Yetkililer tek kullanımlık ürünlerin yasaklanmasıyla sokaklar, park ve sahillerde yaşanan kirliliğinde önemli ölçüde azalacağı görüşünde.  

Brüksel Mahkemesi Yetersiz İklim Politikalarını İnsan Hakları İhlali Olarak Değerlendirdi 

Geçtiğimiz aylarda Belçika hükümetine iklim krizinin yıkıcı etkilerinin önüne geçmek için verilen mücadelede yeterli aksiyonu almadığı gerekçesiyle bir çevre kuruluşu tarafından dava açılmıştı. Davada Brüksel Mahkemesi, yetkililerin gerçekten gerekli önlemleri almadığını öne sürerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkı ve özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi. 

Davacı çevre kuruluşu, 58.000 kişiyi temsil ediyor. Böylelikle, ilk kez insanların iklim krizinden doğrudan ve kişisel olarak etkilendiği kabul edilmiş oldu. Bundan sonra benzer kararların Hollanda, Almanya ve Fransa mahkemelerinden de çıkması bekleniyor. 

Ekosistem Restorasyonu İçin 10 Yıl

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 2021-2030 yılları arasını ekosistem restorasyonu yılları olarak belirledi. Ekosistem restorasyonu, zarar görmüş ekosistemlerin korunmasını ve iyileştirilmesini, korunan alanların artırılmasını hedefliyor. 

Sağlıklı ekosistem, sağlıklı biyoçeşitlilik demek. 2030 yılına kadar 350 milyon hektar kara ve deniz alanınında restore çalışmalarının sürdürülmesi planlanıyor. Bu alanlar arasında ormanlar, okyanuslar, tarım arazileri, sulak alanlar hatta şehirler dahi var ve tüm emekler aslında zincir halinde birbiriyle bağlantılı. Örneğin zararlı ilaçların tarımda kullanılmaması ve toprağın verimimin korunması gibi önlemler ile arazi açma ihtiyacı azalarak ormansızlaşmanın önüne geçilebiliyor. Şehirlerde yeşil alanların korunması, daha iyi atık yönetimi, kirliliğin azaltılması gibi çalışmalar hem insanların hem çevrenin sağlığını gözetecek. 

dünyadan umutlu haberler

Fotoğraf: Jeff Kingma 

Çevre Tahribatının Uluslararası Suç Sayılması Konusunda Adım Atıldı 

Geçtiğimiz nisan ayında hukukçuların, çevre aktivistlerinin ve dünya liderlerinin desteği ile ‘ecocide’ yani çevre tahribatının bir uluslararası suç sayılması için adım atılmıştı. Uzun yıllar alacak olsa da Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) kabul ettiği takdirde soykırım, insanlık suçları, savaş suçları ve saldırı suçlarından sonra çevre yıkımıyla ilgili suçlar beşinci uluslararası suç sayılacak. 

Suç sayıldığı takdirde direkt olarak bireyler, büyük şirketler, finans, yatırım şirketleri ve ülke liderleri verilen tüm ekolojik zararlardan sorumlu tutulabilecek. Suçun tanımı için ise ‘ağır, geniş çapta ve uzun süre boyunca çevresel zarar teşkil edecek tüm faaliyetler’ önerildi. 

dünyadan umutlu haberler

Fotoğraf: Jennifer Chen 

Tüketiciler Doğaya Saygılı Ürün ve Hizmetler İçin Fazladan Ödeme Yapmaya Razı

Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yıl düzenlenen en güncel araştırmasına göre tüketicilerin %71’i satın aldıkları ürün ve hizmetlerin doğaya saygılı olarak üretilip üretilmediğini merak ediyor ve üretimde doğal kaynakların nasıl kullanıldığı konusunda hassas. Tüketicilerin, daha az doğal kaynak kullanılarak doğaya zarar vermeden üretilen ürünler satın alırken fazladan ödemeye yapmaya hazır olduğu verisine ulaşıldı. 

Ayrıca Ipsos anketine göre tüketiciler, halihazırda kıtlık yaşanan doğal kaynakların kullanıldığı ürünlerde, ürün satış fiyatına yansıyacak olsa bile üreticinin ekstra vergilendirilmesi gerektiğini; ambalajlarda yer alan bilgilerin de yanıltıcı olmaması gerektiğini düşünüyor.