Dijital Kıyamet

Dijital Kıyamet Nedir?

Bilgisayarın konsept tasarımını ilk ortaya koyan kişi olan Alan Turing’den bu yana bizim için karmaşık işlemleri hesaplayan bu kompleks makinelerle olan ilişkimiz giderek daha da gelişti. Özellikle 90’larda internetin patlamasıyla birlikte her iş yerine, her eve bir bilgisayar girdi. Günümüzde bundan 30-40 yıl önce kullanılan bilgisayarların boy ölçüşemeyeceği güce sahip küçücük telefonlarını cebimizde taşıyoruz. Yıllardır hem teknoloji dünyasını hem de bilim kurgu eserlerini meşgul eden soru, yakın zamanda Facebook’un çökmesiyle yeniden gündeme geldi. Bilgisayarlar birden yok olursa modern toplumumuz nasıl etkilenir? Dijital kıyamet nedir ve 21. yüzyıl insanının sonu olur mu?

Facebook’a Ne Oldu?

Dijital Kıyamet Nedir?
Dijital kıyamet: Facebook’a ne oldu?

Fotoğraf: Pxhere Commons

Hatırlayacağınız üzere 4 Ekim akşamı, daha önce internet dünyasında pek sık rastlanmayan bir olay gerçekleşti. Akşam saatlerinde birdenbire Facebook sunucularından yanıt alınamamaya başlandı. Ara sıra gerçekleşebilen bu durum, büyük firmaların zamanında müdahalesi ve alınan önlemler sebebiyle hızlıca engellenebiliyordu. Fakat Facebook’un çöküşü tamı tamına altı saat sürdü. 

Bu altı saat boyunca Facebook ile bağlantılı olan Instagram, Messenger ve Whatsapp uygulamalarına da erişim tamamen kesildi. Sorunun düzeltilmesi ile birlikte uygulamalar yeniden tüm işlevleriyle devreye girdi. Geçen süre boyunca internette birçok spekülasyon dolaştı. Şirketin hackerlar tarafından saldırıya uğradığı, 1.5 milyara yakın kullanıcının verilerinin çalındığı ve hatta Facebook’un geri dönülmez bir şekilde internetten silindiği gibi. 

Şirketin açıklamalarına göre herhangi bir saldırı olmadı. Yalnızca sunucular arası rutin bir aktarım işlemi sırasında gerçekleşen bir hata, tüm sunuculara ulaşımı engelledi. Detayları sonradan ortaya çıkan sorunun kaynağı, birçok siber güvenlik uzmanı tarafından yorumlandı. Uzmanlara göre Facebook’un çökmesinin nedeni, bir adres bulamama hatasıydı. 

İnternetteki tüm veri, birbirine sayısız yollar ile bağlı durumda. Birçok istasyondan geçen veri akışı, DNS adı verilen yönlendirme araçlarıyla kontrol ediliyor. İşin çok teknik detayına girmeden DNS’leri günlük hayatımızda kullandığımız GPS’ler gibi yol göstericilere benzetebiliriz. Aktarım sırasında gerçekleşen hata sonrası Facebook’un yol göstericisi tamamen çalışmaz hale geldi. Aslında Facebook, tüm o süre boyunca yerli yerinde duruyordu. Fakat yol göstericilerin bozulması sebebiyle hiçbir internet kullanıcısı Facebook’a giden doğru yolu bulamadı. Bu sırada düzenli olarak adresleri otomatik olarak kontrol eden programlar ise yol göstericinin bozulması sebebiyle Facebook adlı sitenin kapatıldığını düşündü. Bu sebeple facebook.com alan adı, bir süreliğine bazı sitelerde satışa dahi çıktı! Yani teknik olarak yerli yerinde duruyor olsa da Facebook, bir anlamda altı saat boyunca internetten silindi. 

Bu altı saatlik kesinti, Facebook’un 322 milyon dolar kaybetmesine sebep oldu. En büyük hissedar ve CEO olan Mark Zuckerberg ise kişisel servetinden beş milyar dolar kaybetti. Peki çok ufak görünen bu hata bile büyük sonuçlar doğururken, toplu bir yok oluşun sonuçları ne olacak?

Gelecekte İnterneti Neler Bekliyor?

Dijital Kıyamet Nedir?
Dijital kıyamet: Gelecekte interneti ne bekliyor?

Görsel: Geralt

Günümüzde 4,6 milyar insan düzenli olarak internet kullanıyor. İnternet; haberleşme, bankacılık, ulusal güvenlik, lojistik, ticaret ve eğlence gibi alanlar için hayati önem arz ediyor. Netblocks adlı sitenin yaptığı hesaplamalara göre yalnızca bir haftalık dünya çapındaki internet kesintisi, 360 milyar dolarlık zarara sebebiyet verebilir. 

İnternetin ve genel olarak teknolojik aletlerin pek çok düşmanı bulunuyor. Hackerların saldırıları, ana sunuculara yapılan dış müdahaleler ve yaşanabilecek milyonlarca bilgisayar hatası bunlardan sadece birkaçı. Fakat tüm düşmanlar içinde en dikkat çekeni ise Güneş fırtınaları. Gezegenimizin hayat kaynağı olan Güneş, sık sık içindeki tektonik hareketler ve gaz sıkışmaları sebebiyle fırtınalar yaratır. Bu fırtınalar sonucu ortaya çıkan enerji, radyasyon ve manyetik dalgalar olarak etrafa yayılır. Hepinizin bildiği üzere bu dalgalar, neredeyse tüm teknolojik aletleri etkileyebilir. 

Gezegenimizin çekirdeğinde bulunan demir gibi metallerin oluşturduğu manyetik koruma kalkanı, çoğunlukla Güneş fırtınalarının yıkıcı etkilerini kutuplara dağılacak şekilde soğurur. Bu sayede gözlere şenlik olan aurora ışıkları kutuplarda görülebilir hale gelir. Fakat bazı dönemlerde güneşten gelen çok daha büyük enerji dalgaları Dünya’ya çarpar ve doğal kalkanımız bizi korumaya yetmez. Örneğin 1859’da gerçekleşen Güneş fırtınası, Dünya’nın manyetik koruma kalkanını delip geçmişti. Bu doğal felaketin sonucu olarak dönemin en gelişmiş teknolojisi olan telgraf cihazları yanmış, telgraf hatları kullanılamaz hale gelmişti. Bugüne göre ilkel olarak görülen telgraf teknolojisinin zarar görmesi, küresel çapta bir iletişim krizine yol açmıştı. 

Güneşin hareketlerini inceleyen araştırmacılar, 1859’da yaşanan fırtınaya benzer bir felaketin 2030 yılına kadar yaşanmasına yüksek ihtimal veriyor. Yapılan simülasyonlara göre şu an büyük bir Güneş fırtınasına maruz kalırsak neredeyse küresel çapta saatlerce elektriğin gitmesi, tüm haberleşme ve GPS aletlerinin çalışamaz duruma gelmesi, hatta ve hatta internetin tamamiyle ortadan kalkması gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Çünkü Güneş fırtınalarından gelen radyasyon, internetin saklı tutulduğu hard diskleri de tamamen silebiliyor. Bu şekilde gerçekleşecek bir senaryo, dijital kıyamet nedir sorusunun belki de en net cevabı olabilir. 

Dijital Kıyametin Sonuçları

Dijital Kıyamet Nedir?
Dijital kıyametin sonuçları

Görsel: TheDigitalArtist

Modern teknoloji bize çok gelişmiş gibi görünse de Güneş fırtınaları karşısında tamamen aciz. Devasa gezegenimizin yarattığı kalkan bile yetersiz kalıyorken, Güneş’in gücü karşısında bizim teknolojimizden söz edilemez. 

Bilim insanları modern toplumu bekleyen bu büyük felaketin yıllardır farkında. Geliştirilen simülasyonlar ve hesaplamalar, küresel çapta bir krizin bile onarılabileceğini gösteriyor. Fakat hiçbir simülasyonun hesaplayamadığı bir şey var ki o da insanların paniğiyle ortaya çıkabilecek kaosun doğuracağı sonuçlar. Yalnızca bir sosyal medya olan Facebook’un çöküşü bize gösterdi ki toplumumuz, dijital bir kıyamate kesinlikle hazır değil. Saatler süren elektrik kesintileri, aylar ve yıllara yayılabilecek teknolojik altyapı sorunları devletler içinde büyük kaosa sebep olabilir. 

Olası sonuçlardan korunmanın belki de en iyi yolu, internete olan bağımlılığımızı azaltmaktan geçiyor. Bir de güneşli havalarda hayat kaynağımız olan koca yaşlı yıldıza selam vermeyi unutmayın. Onu kızdırmak istemeyiz. Sonuçta modern toplumumuz, bu yaşlı yıldızın bir hapşuruğu ile yerle bir olabilir!

Kapak Fotoğrafı: Matryx