5 Soruda Türkiye’nin ilk Fiziksel NFT Sergisi Crash

5 Soruda Türkiye’nin ilk Fiziksel NFT Sergisi Crash

Güncelleme Tarihi: 8 Ekim 2023

1 Haziran 2021 tarihinde kapılarını açan ve 6 Haziran akşamına kadar ziyaretçilere açık olan Contemporary Istanbul fuarında, Türkiye’nin ilk fiziksel NFT sergisi Crash’ı gezdik. Doğasında fiziksel varlığa aykırı olan NFT eserleri sergilemek gibi aykırı ve yenilikçi fikirleri destekleyen Pernod Ricard Türkiye’nin üst düzey yetkilileri Selçuk Tümay ve Zümrüt Yezdani ile sergiye ev sahipliği yapan House of Brothers Lounge’da bir araya geldik.

Piksel Yeni Medya Programı’ndan Hande Şekerciler ve Arda Yalkın’ın (ha:ar) proje ve kürasyonunda gerçekleşen sergiye dair sorularımızı yanıtladıkları ve çağdaş sanata verdikleri desteklerden dolayı başta Selçuk Tümay ve Zümrüt Yezdani olmak üzere tüm ekibe teşekkür ediyoruz.

Selçuk Tümay / Pernod Ricard Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Genel Müdürü

Selçuk Tümay / Pernod Ricard Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Genel Müdürü

Contemporary Istanbul Fuarı’nda üçüncü kez sponsor olarak yer alıyorsunuz. CI’un Türkiye ve dünyada sanat ortamı içinde oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizleri sanata destek noktasında özel olarak bu oluşumla çalışmaya motive eden sebepler var mı?

Pernod Ricard’ın kurucusu Paul Ricard’ın bize miras bıraktığı değerlerden birisi şirketimizin sürekli olarak sanata ve sanatçıya destek olması. Paul Ricard önemli bir koleksiyoner idi, gerek şahsen gerekse şirketi vasıtası ile her zaman sanata destek oldu. Bu durum şirketimizin DNA’sına işlemiş durumda.

Pernod Ricard; 50 yıldır Paris’teki Georges Pompidou Merkezi, Bilbao’daki Guggenheim Müzesi, Londra’daki Saatchi Galeri ve New York’taki The New Museum ile iş birlikleri vasıtası ile modern sanatın gelişmesine destek veriyor. Sadece bu amaç için 20 yıl önce kurulmuş Pernod Ricard Vakfı ile Pernod Ricard’ın Paris’teki yeni ofisinde 300 metrekarelik bir alan da sürekli sergi alanına sahip. Bu sergi alanı ücretsiz olarak tüm ziyaretçilere açık. Pernod Ricard, sadece Fransa’da değil dünyadaki 86 şirketi vasıtası ile de aynı vizyonu hayat geçirme amacında.

Biz de Pernod Ricard Türkiye olarak ülkemizde kurucumuzun vizyonuna bağlı kalarak her zaman sanatın içinde yer aldık. CI, sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli sanat etkinlikleri arasında yer alıyor ve bu oluşumun içinde olmak bize büyük mutluluk ve gurur veriyor. Özellikle de içinden geçmekte olduğumuz bu zor dönemde bu tür etkinlikler hem sanatçılar hem de sanatseverler için büyük bir moral kaynağı. Hem Türkiye’de çağdaş sanatın gelişmesi hem de ülkemizin modern yüzünü dünyaya göstermek adına da çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Emeği geçen herkesi ve tüm sanatçılarımızı kutluyorum.

Çarpışma anlamına gelen Crash, sergi ile yaratmak istediğiniz etkinin anahtar kelimesi gibi. Bu kelimeyi açar mısınız? Bu tespit doğru ise yakın gelecek için öngörüleriniz neler?

Crash sergisi NFT eseri

Çarpışma ilk duyulduğunda kulağa biraz sert gelse de biz bu kavramı yeni bir dönemin anahtar kelimesi olarak görüyoruz. Dünyamız kurulduğunda bu yana zaten sürekli bir gelişim içinde ve bu gelişim teknoloji ile beraber her geçen gün hızlanarak devam ediyor. Pandeminin getirdiği yeni şartlar bu süreci daha da hızlandırarak yaşam ve iş yapma biçimlerinde adeta bir çarpışma etkisi yaratacak önemli değişikliklere neden olacak.

Bu çarpışmadan sonra ortaya çıkacak yeni düzene en hızlı adapte olabilen insanlar ve şirketler çok daha başarılı olacak.

Biz de şirket olarak bu tür dönemlerde bir yandan geleneklerimize bağlı kalarak bir yandan da sürekli kendimizi yenileyerek şirketimizi geleceğe ve bu büyük çarpışmaya hazırlıyoruz. Gelecek için öngörümüz ise teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanların sosyalleşme ve bir araya gelme isteklerinin hiç azalmayacağı. Biz de her zaman olduğu gibi kendisini yenileyen markalarımız ile tüketicilerimizin keyifli anlarında yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Zümrüt Yezdani / Pernod Ricard Türkiye Hukuk ve Kurumsal İletişim Müdürü

Zümrüt Yezdani / Pernod Ricard Türkiye Hukuk ve Kurumsal İletişim Müdürü

Kurumsal İletişim Müdürü olduğunuz Pernod Ricard Türkiye’nin sanat dünyasındaki pozisyonunu nasıl konumlandırıyorsunuz? Bu konuda kurumsal hedeflerinizi nasıl tanımlarsınız?

Pernod Ricard olarak yenilikleri takip eden değil, yeniliklerin rüzgarına yön veren konumda olma konusunda yüksek hareket kabiliyeti olan bir firmayız. Sürekli yeniliğe açık bir anlayışımız var, dünya çapında faaliyet gösteren bir marka olarak kültür sanat bizim için en önemli iletişim kaynağı. Günün ruhuna renk katmak da bizim en güçlü noktamız. Bu fikirler çok genç ve dinamik bir ekip olmamızdan dolayı, doğal gelişen süreçlerin birer parçası.

Crash sergisi NFT eseri

Feride İkiz’in koleksiyonundan bir NFT seçkisinin seyircisiyle buluşmasına önayak oluyorsunuz. Doğasında fiziksel varlığa aykırı olan NFT eserleri fiziki ortamda sergileme fikri nasıl doğdu?

Dünyada sanat adına olup biteni yakından takip ediyoruz ve tüm bu süreçlere nasıl katkı sağlarız sorusu aklımızdan hiç çıkmıyor. Bu ve bunun gibi projeler de bu düşünce yapımızın birer ürünü. Biz özellikle de söz konusu olan sanat ise, kalıpların olmadığı bir dünyaya inanıyoruz. Banksy’nin kendini imha eden “Balonlu Kız” tablosunu hatırlarsınız, yarısı imha edilmiş haliyle değeri bir buçuk katına çıkmıştı. Pablo Picasso “Ben aramam, bulurum.” demiş. Bizim de vizyonumuz takip eden değil her zaman yaratan, üreten ve öncü bir şirket olmak.

Crash sergisi NFT eseri

Sergi kapsamında “Piksel Art Talks at House of Brothers’’ adlı bir konuşma dizisi de düzenlenecek. Her biri birbirinden ilgi çekici konular üzerine olacak bu dizide, Avukat Sima Baktaş’ın konuşmacısı olduğu NFT sektörünün hukuksal perspektifi çerçevesinde bir oturum da mevcut. Siz, başarılı bir hukukçu olarak bu perspektifi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben NFT sektörünün hukuksal tarafını çok ilginç buluyorum. Elbette ki henüz mevzuatımızda spesifik olarak NFT eserlere yönelik bir düzenleme yok ancak bunu mevcut telif haklarından da çok ayrı görmemek lazım. Nasıl ki bir ressam meydana getirdiği bir eserde hak sahibi ise NFT eser sahibi de aynı haklara sahip. Hatta blockchain teknolojisi ile eserin orijinalliği güvence altına alındığından, klasik bir eserdeki kopyalanma ihtimalini dahi ortadan kaldıran bir nevi bandrol görevi gören bir teknoloji söz konusu.